Çin ile ABD arasındaki fiyat uçurumu her geçen ay daha görünür hale geliyor. Manhattan’daki Waldorf Astoria’da bir gecelik konaklamanın 2 bin dolara ulaştığı bir dönemde, Pekin’deki aynı otelin fiyatı 340 dolar seviyesinde. Benzer tablo fast food ürünlerinden teknolojiye, otomobillerden otellere kadar hemen her alanda görülüyor. McDonald’s’ta bir Big Mac ABD’dekinin yarı fiyatına Çin’de satılırken, OnePlus 15 akıllı telefonun fiyatı Çin’de 692 dolar, ABD’de ise 999 dolar.
BYD’nin Seal model plug-in hibrit aracı Çin içinde 15 bin 500 dolardan alıcı buluyor. Aynı araç diğer ülkelerde yaklaşık 50 bin dolara satılıyor. Bu keskin farkların merkezinde ise Çin para biriminin, yani yuanın düşük değeri yer alıyor.
Zayıf yuan ihracat rekoru kırdırdı
Bugün 1 dolar yaklaşık 7,1 yuana denk geliyor. Bu değer, Çin’de fiyatların uluslararası standartlara göre olağanüstü ucuz görünmesine yol açıyor. Yavaşlayan büyüme, düşük faiz ortamı ve hükümetin kur politikasının birleşimi, yuanı uzun süredir baskı altında tutuyor.
Zayıf para birimi, Çin’in ihracatını adeta sıçrattı. Açıklanan son resmi verilere göre, bu yıl Çin’in ihracat fazlası 1 trilyon doları aşmış durumda. Ekonomistler, kur seviyesinin gerçek ekonomik temellerle uyuşmadığını düşünüyor.
Eski merkez bankacılarından dikkat çeken uyarılar
Çin Merkez Bankası’nın finansal anketler ve istatistik departmanının eski genel müdürü Sheng Songcheng, kasım ayı sonunda yaptığı bir konuşmada satın alma gücü paritesine dikkat çekti. Buna göre benzer mal ve hizmetlerin farklı ülkelerde aynı fiyata gelmesi için olması gereken döviz kuru 1’e 7 değil, 1’e 5 hatta 1’e 4 civarında olmalı.
Sheng’in ifadesi daha da çarpıcıydı: Gerçek satın alma gücü hesaba katıldığında, 1 dolar 3,5 yuana bile denk gelebilir.
Bu senaryoda Çin ekonomisi dolar cinsinden ölçüldüğünde ABD’yi geride bırakarak dünyanın en büyüğü olurdu.
Zayıf kur turizmi ve tüketimi de vurdu
Yuanın düşük değeri yalnızca ihracatı artırmakla kalmadı; Çin vatandaşlarının yurt dışı seyahatlerini de pahalı hale getirerek turizm alışkanlıklarını dönüştürdü. 2019’dan bu yana Avrupa’ya giden Çinli turist sayısı yarı yarıya azaldı. Tatilciler artık daha ucuz olan yurt içi destinasyonları tercih ediyor. Resmi verilere göre, ekim ayındaki bir haftalık ulusal tatil döneminde ortalama bir gezgin yalnızca 125 dolar harcadı.
2022’de Şanghay’daki iki aylık kapanma, tüketici güvenini dip noktaya çekmişti. Pek çok hane ve şirket, yuan satarak yabancı varlıklara yöneldi. Bu süreç altın fiyatlarının küresel yükselişine de katkı verdi.
Fiyat değişimleri Çin lehine büyüyor
Son beş yılda üretici fiyatları Avrupa’da yüzde 35, ABD’de yüzde 26 artarken, Çin’de fiyatlar ya yatay seyretti ya da düştü. Kurun bu farkı telafi edecek şekilde güçlenmemesi, üretim tesislerini Çin’e taşımayı şirketler için daha cazip hale getirdi.
Bu avantaj otomotiv sektöründe çarpıcı biçimde hissediliyor. Çin’in Avrupa Birliği’ne otomobil ihracatı son beş yılda 16 kat arttı.
Yuan için değerlenme çağrısı
Bir diğer eski merkez bankası yetkilisi Miao Yanliang, geçen hafta yaptığı değerlendirmede mevcut dönemin yuanın değer kazanmasına izin vermek için bir fırsat olduğunu söyledi.
Çin hükümeti ise kur konusunda sessizliğini koruyor. Ancak ekonomistler, dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin yapay biçimde zayıf tutulan para birimiyle küresel ticareti yeniden şekillendirdiği konusunda hemfikir.