ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM), Gazze Şeridi için kurulması planlanan Uluslararası Stabilizasyon Gücü’nün ayrıntılarını görüşmek üzere Katar’ın başkenti Doha’da geniş katılımlı bir konferans düzenliyor. Toplantının ana gündeminde komuta yapısı, görev tanımı, konuşlanma modeli ve hâlâ netleşmeyen operasyonel başlıklar yer alıyor.
Konferansa Mısır, Endonezya, Katar, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, İtalya, Fransa, Birleşik Krallık ve Azerbaycan gibi ülkeler katılıyor. Toplamda 45’ten fazla ülkenin temsil edildiği toplantıya Türkiye’nin davet edilmemesi dikkat çekti.
Doha’da kritik pazarlık: komuta kimde olacak, askerler nereye gidecek
Toplantının en hassas başlıklarından biri, çok uluslu gücün kimin komutasında görev yapacağı. ABD’nin, kuvvetin liderliği ve işleyişine dair çerçeveyi netleştirmek istediği, katılımcı ülkelerin ise yetki, sorumluluk ve risk paylaşımı konusunda açık güvenceler talep ettiği ifade ediliyor.
Bazı ülkelerin askerlerini yalnızca İsrail kontrolündeki alanlarda konuşlandırmak istediği, Washington’un ise bu ülkeleri Hamas kontrolündeki daha riskli bölgelerde de görev almaya ikna etmeye çalıştığı belirtiliyor.
Türkiye neden dışarıda kaldı
Türkiye’nin toplantıya çağrılmaması, planın en siyasi boyutunu oluşturuyor. Ankara’nın son iki yıldır İsrail’i sert biçimde eleştirmesi ve Gazze konusunda açık tutum alması, İsrail tarafının Türk askerinin bölgede bulunmasına karşı çıkmasına neden oluyor.
İsrail yönetimi, farklı açıklamalarda Türk askerinin Gazze’de görev almasına kesin olarak karşı olduklarını vurgularken, ABD cephesi ise Türkiye’nin yapıcı bir rol oynayabileceğini belirtmekle birlikte, sahaya yabancı asker konuşlandırılması konusunda İsrail’in hassasiyetlerinin belirleyici olacağını dile getiriyor.
İkinci aşama: silahsızlandırma, geçiş yönetimi ve belirsiz takvim
Planın ikinci aşaması; Hamas’ın silahsızlandırılması, çok uluslu gücün Gazze’ye konuşlandırılması ve bölgenin günlük yönetimini üstlenecek Filistinli teknokrat bir yapının oluşturulmasını öngörüyor. Ancak Hamas’ın silah bırakma sürecinin nasıl ve hangi koşullarda gerçekleşeceği belirsizliğini koruyor.
Washington kanadı, uluslararası askerlerin önümüzdeki aylarda sahaya inebileceğini açıklasa da, bazı ülkelerin henüz siyasi kararlarını netleştirmemesi nedeniyle takvimin sarkabileceği değerlendiriliyor. Endonezya’nın sağlık, inşaat ve insani görevler için yüksek sayıda personel göndermeye hazır olduğu belirtilirken, diğer bazı ülkelerin Türkiye’nin dışlanması halinde asker göndermeye mesafeli durduğu ifade ediliyor.
Planın mevcut haliyle, İsrail ordusunun ilk etapta kontrolündeki alanlarda kalması, ardından “silahsızlandırma ve güvenlik kriterleri” doğrultusunda kademeli olarak geri çekilmesi öngörülüyor. Gazze’de kalıcı istikrarın sağlanıp sağlanamayacağı ise bu başlıkların nasıl çözüleceğine bağlı görünüyor.