sondakika
Üye Ol Ara
icon_weather Berlin 29°C
icon_weather Istanbul 33°C
icon_weather London 25°C
icon_weather New York 28°C
icon_weather Tokyo 30°C
icon_weather Paris 27°C
icon_weather Dubai 38°C
icon_weather Moscow 22°C
icon_weather Sydney 19°C
icon_weather Beijing 31°C
icon_weather Rio 24°C
icon_weather Cairo 35°C
icon_weather Rome 32°C
icon_weather Madrid 30°C
icon_weather Toronto 26°C
Üye Ol Ara
icon_weather Berlin 29°C
icon_weather Istanbul 33°C
icon_weather London 25°C
icon_weather New York 28°C
×



Hollywood'da yapay zeka eşiği: Disney OpenAI'ya 1 milyar dolar yatırıyor

Hollywood'da yapay zeka eşiği: Disney OpenAI'ya 1 milyar dolar yatırıyor
Medya
Sora çağının başlangıcı: disney karakterleri yapay zekaya emanet
Hollywood ile yapay zeka arasındaki en kritik eşiklerden biri, eğlence dünyasının en köklü markalarından birinin kararıyla aşıldı. Eğlence devi disney, openai'ya 1 milyar dolar tutarında yatırım yapacağını ve üç yıllık bir lisans anlaşmasıyla yüzlerce karakterini şirketin kısa video platformu sora'ya açacağını duyurdu. Böylece disney, sora için ilk büyük içerik lisans ortağı olurken openai, hollywood'un ana akım stüdyo ekosistemine en derin girişlerinden birini yapmış oluyor.

Anlaşmanın merkezinde, izleyiciyi "seyirci" koltuğundan alıp "yönetmen" koltuğuna oturtan bir model yer alıyor. Sora kullanıcıları, ekranlarındaki metin kutusuna yazdıkları bir cümleyle mickey mouse'tan darth vader'a, elsa'dan buzz lightyear'a uzanan geniş evrenden karakterleri içeren kısa videolar üretebilecek. Disney, pixar, marvel ve star wars evrenlerinden yüzlerce karakterin, kostümlerin, araçların ve ikonik mekanların lisans kapsamına gireceği, bu karakter setinin kademeli olarak sora'ya ekleneceği belirtiliyor.

Kullanıcı üretimi videolar disney plus'a taşınacak

Anlaşma sadece sora ile sınırlı kalmıyor. Disney, kullanıcıların sora üzerinden üreteceği kısa videolardan seçilmiş bir bölümünü disney plus'ta yayınlamayı planlıyor. Böylece ilk kez büyük bir stüdyo markasının resmi dijital platformunda, tamamen metin komutlarıyla üretilmiş yapay zeka videolarından oluşan kürasyonlu bir alan ortaya çıkacak. Bu adım, hem platform için yeni bir izleme biçimi hem de disney açısından yeni bir "fan etkileşimi" ve sadakat aracı anlamına geliyor.

Disney aynı zamanda openai'nin modellerini, özellikle chatgpt'yi şirket içinde yoğun biçimde kullanmaya hazırlanıyor. İç yazışmaların özetlenmesinden senaryo ve karakter geliştirme süreçlerinde fikir üretimine, pazarlama metinlerinden teknik destek akışlarına kadar birçok alanda chatgpt'nin çalışanların iş akışına entegre edilmesi planlanıyor. Böylece disney, yalnızca içerik lisanslayan bir film stüdyosu olmaktan çıkıp, yapay zeka araçlarını iç operasyonlarının doğal parçası haline getiren bir medya şirketine dönüşüyor.

Telif cepheleri aynı anda açık

Disney'in openai ile masaya oturduğu günlerde, başka bir cephede sert bir telif mücadelesi sürüyor. Şirket, son dönemde büyük teknoloji şirketlerine gönderdiği ihtar mektuplarında, "aslan kral" ve "galaksinin koruyucuları" gibi yapımların, video ve görsel üreten yapay zeka modellerini eğitmek için izinsiz kullanıldığını ileri sürüyor. Disney, bu içeriklerin eğitim verisi olarak kullanılmasının durdurulmasını ve mevcut kullanımın telafi edilmesini talep ediyor.

Benzer itirazlar farklı şirketlere de yöneltilmiş durumda. Disney, daha önce kullanıcıların şirketin karakterlerini "bariz biçimde içeren ve kopyalayan" görseller üretmesine izin verdiği gerekçesiyle bazı yapay zeka görsel üreticilerine karşı açılan davalara da taraf oldu. Şirket böylece, yapay zekanın telifli içeriği nasıl kullandığına yönelik hukuki ve politik baskıyı artırıyor.

Bu tablo, disney'in çift yönlü bir strateji izlediğini gösteriyor. Bir yandan izinsiz eğitim verisi kullanımına karşı en sert pozisyonu alan stüdyolardan biri olurken, diğer yandan lisanslı, sınırları çizilmiş, gelir paylaşımı içeren bir yapay zeka modelini de sahaya sürüyor. Openai ile imzalanan anlaşma, bu stratejinin "davet" tarafını oluşturuyor; veriye izinsiz erişmek yerine, telif sahibiyle masaya oturan bir yapı öneriliyor.

Yaratıcılar için tehdit mi, yeni araç mı

Anlaşmanın en kritik maddelerinden biri, oyuncuların yüzleri ve seslerine ilişkin. Lisans kapsamında herhangi bir oyuncunun yüzü ya da sesi sora videolarında kullanılmayacak. Yani yapay zekanın üreteceği disney içerikleri, oyuncuların suretlerinden bağımsız, tamamen karakter ve marka lisansına dayalı olarak çalışacak.

Bu tercih, hollywood'da son iki yıldır süren tartışmalarla doğrudan bağlantılı. Oyuncu sendikalarının, yapay zekanın yüzleri ve sesleri kalıcı biçimde kopyalayıp stoklamasına ilişkin yoğun kaygıları, geçtiğimiz yıl yaşanan uzun grevlerin ana başlıklarından biriydi. Disney bu alanı bilinçli biçimde anlaşma dışında bırakırken, hem sendikalara "kırmızı çizgilere dokunmuyoruz" mesajı veriyor hem de ileride doğabilecek hukuki riskleri sınırlamaya çalışıyor.

Yine de yaratıcı dünyada soru işaretleri var. Bazı senaristler ve animasyon yönetmenleri, karakterlerin yapay zeka tarafından trilyonlarca kombinasyonda kullanılmasıyla, şirketin yıllarca inşa ettiği anlatı tonunun ve estetik çizgisinin yavaş yavaş aşınabileceğini dile getiriyor. Özellikle animasyon tarafında, karakterlerin sahneleniş biçimlerinin zamanla "yapay zeka kalıbı"na oturmasından endişe ediliyor.

"Bu yaratıcıları onurlandıran bir iş" söylemi

Disney yönetimi ise tabloyu tamamen farklı çerçeveliyor. Şirketin tepe yöneticisi robert iger, anlaşmayı açıklarken yapay zekadaki hızlı ilerleyişin sektör için yeni bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Iger, openai ile işbirliğinin, hikaye anlatımının erişimini genişletirken yaratıcıları lisansla koruyan ve onlara saygı gösteren bir model sunduğunu savunuyor. Lisansın, eser sahipliği ve gelir paylaşımı konusunda net çizgiler çizdiği, bu yönüyle "izinsiz veri kullanımı" tartışmalarından ayrıştığı özellikle vurgulanıyor.

Openai tarafı da disney'i "küresel hikaye anlatıcılığında standart belirleyen bir marka" olarak tanımlıyor ve sora ile chatgpt tabanlı araçların bu karakterlerle birleştiğinde, insanların içerik üretme ve içerikle etkileşim kurma biçimini dönüştüreceğini ileri sürüyor.

"Yapay zeka çamuru" tartışması ve çocuk izleyiciler

Disney openai anlaşmasının açıklanmasının hemen ardından, teknoloji ve medya çevrelerinde daha eleştirel bir dil de öne çıktı. Bazı yorumcular, metin komutlarıyla üretilen sayısız düşük kaliteli videoyu "yapay zeka çamuru" olarak nitelendiriyor ve disney'in titizlikle inşa ettiği kalite algısının, bu içerik selinin içinde sulanabileceğini düşünüyor. Özellikle sosyal medyada kısa sürede dolaşıma girebilecek "mickey mouse'lu absürt videolar", bu kesimin en çok dile getirdiği riskler arasında.

Çocuk hakları savunucuları ise başka bir noktaya dikkat çekiyor. Sora yetişkin kullanıcıları hedefleyen bir araç olarak tanımlansa da, disney markasıyla yan yana geldiğinde fiilen çocukları da içine çeken bir ekosistem oluşabileceği uyarısı yapılıyor. Bu kaygıya karşılık disney, içerik güvenliği ve filtreleme mekanizmalarının sıkı biçimde çalışacağını, çocukları doğrudan hedefleyen yapay zeka video deneyimlerinin kontrollü ve sınırlı olacağını belirtiyor.

Hollywood için model mi, uyarı işareti mi

Disney'in attığı bu adım, hollywood'un diğer büyük stüdyoları tarafından hem merakla hem temkinle izleniyor. Universal ve warner bros gibi stüdyolar son yıllarda yapay zeka karşısında daha çok savunma refleksiyle hareket etmiş, kısıtlamalar ve hukuki itirazları öne çıkarmıştı.

Disney ise şimdi "kontrollü açılım" denebilecek bir modelle sahneye çıkıyor. Bu model başarıya ulaşırsa, yani hem gelir üretir hem de marka değerine zarar vermezse, diğer stüdyoların da benzer lisans anlaşmalarına yönelmesi beklenebilir. Tersi durumda, disney markasının internet kültüründe yoğun biçimde "istismar edilmiş" karakterlerle anılması ve kalite algısının erozyona uğraması halinde, hollywood genelinde daha sert bir "yapay zekadan geri çekilme" dalgası tetiklenebilir.

Sonuçta disney openai ortaklığı, sadece bir teknoloji anlaşması değil. Bu adım, hollywood'un gelecekte izleyiciyle kuracağı ilişkiyi yeniden tarif etmeye aday. Artık sadece sinema salonlarında ya da evde ekran karşısında izlenen hikayeler değil, izleyicinin metinle yönettiği, karakterleri kendi sahne ve senaryolarına taşıdığı, yapay zekanın ise görünmez bir kurgu motoru gibi çalıştığı hibrit bir anlatı evreni konuşuluyor. Hollywood açısından asıl soru, bu yeni evrende yaratıcının sınırlarını kimin çizeceği ve o sınırların ne kadar esnek olacağı olacak.

Benzer Haberler