sondakika
icon_weather Berlin 29°C
icon_weather Istanbul 33°C
icon_weather London 25°C
icon_weather New York 28°C
icon_weather Tokyo 30°C
×



FBI baskını siyasetin gündeminde Gizli belgeler soruşturması yeni bir boyut kazandı

FBI baskını siyasetin gündeminde  Gizli belgeler soruşturması yeni bir boyut kazandı

ABD’de siyaset ve adalet mekanizmaları arasındaki gerilim, Trump’ın eski ulusal güvenlik danışmanı John Bolton’ın evine yapılan FBI baskınıyla yeniden gündeme oturdu. Bethesda, Maryland’deki evinde ve Washington’daki ofisinde gerçekleştirilen aramalar, gizli belgelerle ilgili yüksek profilli bir ulusal güvenlik soruşturmasının parçası olarak nitelendiriliyor. Baskın için iki ayrı federal yargıçtan izin alındığı bildirildi. Bolton hakkında gözaltı veya resmi bir suçlama bulunmuyor, ancak soruşturmanın genişlemesi yeni tartışmaları beraberinde getirdi.

Başkan Donald Trump, baskından televizyon haberlerinden haberdar olduğunu söyleyerek Bolton’a ağır sözlerle yüklendi. “O gerçek bir aşağılık. Asla hayranı olmadım. Ülkesine ihanet eden bir figür olabilir” ifadelerini kullandı. Trump, daha önce de siyasi rakiplerine karşı güvenlik ayrıcalıklarını iptal ederek baskı kurmuştu.

Başkan Yardımcısı JD Vance ise operasyonun siyasi olmadığını savundu: “Bu, tamamen hukuki bir süreçtir. Bolton’un başkana yönelik eleştirileriyle hiçbir ilgisi yok. Söz konusu olan ulusal güvenliktir.” Vance’in bu sözleri, kamuoyunda operasyonun Trump’ın etkisiyle mi gerçekleştiği yoksa bağımsız bir adli süreç mi olduğu sorularını beraberinde getirdi.

Kimse yasanın üstünde değil

FBI Direktörü Kash Patel, sosyal medya hesabında “Kimse yasanın üstünde değildir. FBI ajanları görevde” mesajını paylaştı. Adalet Bakanı Pam Bondi ise “Amerika’nın güvenliği pazarlık konusu olamaz. Adalet her zaman peşinden gidilecektir” açıklamasında bulundu. Patel’in daha önce Bolton’u “yürütme erki içindeki derin devletin üyelerinden biri” olarak tanımlaması, baskının siyasi yansımalarını güçlendirdi.

Bolton ile Trump arasındaki gerilim yeni değil. 2020’de yayımlanan anı kitabı The Room Where It Happened Beyaz Saray’da büyük tartışmalara yol açmıştı. Kitap, Trump’ın dış politikadaki kararlarını ağır bir dille eleştirmiş, Beyaz Saray kitabın yayınlanmasını engellemek için federal mahkemeye başvurmuştu. O dönem bir yargıç, kitabın “muhtemelen gizli bilgiler içerdiğini” kabul etmiş ancak yayınlanmasına izin vermişti. Biden yönetimi 2021’de konuyla ilgili ceza soruşturmasını kapatmıştı.

Bolton sadece iç siyasette değil, uluslararası arenada da tartışmalı bir figür oldu. İran yönetimine karşı sert çıkışlarıyla tanınan Bolton, bu nedenle ölüm tehditleri almıştı. 2022’de bir İran vatandaşı Bolton’a suikast girişiminde bulunmakla suçlanmış ve dava açılmıştı. FBI’ın yeni hamlesi, bu bağlamda sadece iç hukuk meselesi değil, uluslararası güvenlik tartışmaları açısından da önem taşıyor.

Bolton baskını, ABD’de yaklaşan seçim atmosferinde Trump’ın müttefikleri ve karşıtları arasındaki siyasi çatışmayı yeniden kızıştırdı. Trump’ın rakiplerini hedef aldığına dair iddialar, adaletin bağımsızlığına gölge düşürebilir. Buna karşılık, federal kurumlar soruşturmayı ulusal güvenlik gerekçesiyle savunuyor. Sonuç olarak, FBI baskını sadece Bolton’ı değil, Washington’daki güç dengesini de derinden sarsma potansiyeline sahip görünüyor.