Asla pes etmiyor

Eagle River, Wisconsin’de 1997 yılında doğan Natalie Marie Decker, motor sporlarının adeta genlerine işlendiği bir ailenin içinde büyüdü. Babası Chuck Decker, 1987’de Eagle River Dünya Kar Motosikleti Şampiyonası’nı kazanmış, yıllarca bu pistin işletmesini yürütmüş bir isimdi. Ailesi, snowmobile yarış kültürünün içinde yaşayan ve onu çocuk yaşta pist kenarına taşıyan bir çevreye sahipti. Evde yemek masasında konuşulanlar genellikle hız, motorlar ve viraj teknikleri etrafında dönüyor; Natalie’nin kulakları daha çocukken yarış sesleriyle doluyordu.

Henüz 12 yaşındayken modifiye stok otomobillerin direksiyonuna geçti. Yerel pistlerde büyüklerinden geri kalmadan yarıştı, hızını ve cesaretini kısa sürede kanıtladı. 2012’de Marshfield Motor Speedway’de şampiyon oldu. Ertesi yıl ARCA Midwest Tour’da “Yılın Çaylağı” seçilerek adını genç yaşta duyurdu. O dönemde yaşıtları lise etkinliklerine hazırlanırken o, NASCAR hayalleri kuruyordu.

Ancak Natalie’nin hayatı sadece asfaltla ve virajlarla sınırlı değildi. İki yaşında romatoid artrit teşhisi konuldu ve çocukluk yılları kemoterapi tedavileri, hastane odaları ve zorlu ilaç süreçleriyle geçti. 12 yaşında hastalığı remisyona girdiğinde ikinci bir şans yakaladı ve tüm gücüyle pistlere döndü. Yıllar içinde hastalık zaman zaman geri dönse de o direksiyonu bırakmadı. Ağrı ve yorgunluk antrenman programlarını ve yarış günlerini zorlaştırsa da Natalie, hastalığın hızını kesmesine izin vermedi.

2018’de ARCA Serisi’nde Daytona yarışında pole pozisyonu alarak dikkatleri üzerine çekti. Ardından NASCAR Truck Series’e geçti. 2020 Daytona açılış yarışında elde ettiği beşincilik, bu seride bir kadın sürücünün Daytona’daki en iyi derecesi oldu. Xfinity Series’te 2024 sezonunun açılışında Daytona’da 18. sırayı aldı ve yedi tur boyunca yarışı lider götürdü. Bu başarılar, onu pistlerde göz ardı edilemeyecek bir güç haline getirdi.

Özel hayatında da önemli dönüm noktaları yaşadı. 2023 yılbaşında kendisi gibi yarışçı olan Derek Lemke ile evlendi. 2024 yazında ilk çocuklarını beklediklerini duyurdu ve 5 Şubat 2025’te oğlu Levi dünyaya geldi. Doğum, hayatının en mutlu anıydı ama aynı zamanda en zorlarından biriydi. Levi doğar doğmaz yenidoğan yoğun bakıma alındı. Üç gün süren bekleyiş, pistteki en sert rekabetlerden bile daha ağır bir sınavdı. Natalie bu süreci “hayatımın en güzel ama en acı dolu anı” diye tarif etti.

Anne olduktan yalnızca altı ay sonra Natalie Decker, 22 Ağustos 2025’te Daytona Xfinity Wawa 250’de No. 92 DGM Racing Chevrolet ile piste dönmeye hazırlanıyor. Bu dönüş, NASCAR’ın ulusal serilerinde doğum sonrası yarışan az sayıdaki kadın sürücüden biri olmasını sağlayacak. Yarış pistine dönüşü, sadece kişisel bir zafer değil, aynı zamanda kadın sporcuların annelikten sonra da en üst düzeyde yarışabileceğinin güçlü bir kanıtı olacak.

NASCAR’ın ulusal serilerinde yarışan kadın sürücü sayısı hâlâ az. Tarih boyunca Cup Series’te sadece 17 kadın yarışçı start alabildi. Xfinity ve Truck Series’te bu sayı daha yüksek olsa da erkek egemen tablo belirgin. Natalie, özellikle Daytona gibi zorlu pistlerde yeteneğini kanıtlayan ve part-time programlarla bile fark yaratabilen bir isim.

Kazançları konusunda resmi bir açıklama bulunmasa da, gelirini takım anlaşmaları, yarış başı primler, sponsor destekleri ve yan projeler oluşturuyor. Yıllık net serveti hakkında medyada yer alan rakamlar doğrulanmamış olsa da, bilinen şu ki Natalie’nin yarış kariyerini sürdürebilmesinde sponsorlarının ve performansının önemli rolü var.

Natalie Decker’ın hikâyesi, yalnızca motor sporları dünyası için değil, hayatın her alanında mücadele eden insanlar için ilham verici bir örnek. Hastalıkla savaşmak, erkek egemen bir sporda kendine yer açmak, anne olup kısa sürede en üst seviyede yarışa dönmek ve tüm bunları dünyanın en rekabetçi pistlerinden birinde başarmak… Natalie, direnç ve kararlılığın pistteki adı olmayı sürdürüyor.