sondakika
Üye Ol Ara
icon_weather Berlin 29°C
icon_weather Istanbul 33°C
icon_weather London 25°C
icon_weather New York 28°C
icon_weather Tokyo 30°C
icon_weather Paris 27°C
icon_weather Dubai 38°C
icon_weather Moscow 22°C
icon_weather Sydney 19°C
icon_weather Beijing 31°C
icon_weather Rio 24°C
icon_weather Cairo 35°C
icon_weather Rome 32°C
icon_weather Madrid 30°C
icon_weather Toronto 26°C
Üye Ol Ara
icon_weather Berlin 29°C
icon_weather Istanbul 33°C
icon_weather London 25°C
icon_weather New York 28°C
×



Trump Avrupa liderlerini sert sözlerle hedef aldı

Trump Avrupa liderlerini sert sözlerle hedef aldı
Politika
Avrupa’yı “zayıf ve çürüyen” olarak tanımladı
ABD Başkanı Donald Trump, Politico’ya verdiği özel röportajda Avrupa’yı “çürüyen ülkeler topluluğu” olarak nitelendirerek kıta liderlerine yönelik en sert çıkışlarından birini yaptı. Göç krizi, Ukrayna savaşı ve ekonomi başlıklarında Avrupa hükümetlerini başarısız olmakla suçlayan Trump, yaklaşan seçimlerde kendi çizgisindeki adaylara açık destek vereceğini söyledi. Bu açıklamalar, Washington’un Avrupa iç siyasetine doğrudan müdahil olacağı yönündeki endişeleri artırdı.
“Zayıflar ve aşırı politik doğrucular”
Trump, Avrupa liderlerini hedef alırken şu ifadeleri kullandı: “Bence zayıflar. Ayrıca aşırı derecede politik doğrucu olmak istiyorlar. Ne yapacaklarını bilmiyorlar.” ABD Başkanı, ekonomik koşullardan güvenlik stratejilerine kadar birçok alanda Avrupalı yöneticilerin vizyonsuz olduğunu savundu.
Kendi yönetimi için de kritik mesajlar veren Trump, yeni Fed başkanının faizleri hızlı şekilde düşürmeyi desteklemesinin “ön koşul” olacağını söyledi. Ayrıca uyuşturucu ile mücadelede operasyon alanını Meksika ve Kolombiya’ya genişletebileceğini belirtti. Yüksek Mahkeme yargıçları Samuel Alito ve Clarence Thomas’ın “yaşlarına rağmen görevde kalması gerektiğini” dile getirdi.
Ukrayna savaşı ve Rusya’nın üstünlüğü vurgusu
Röportajın dikkat çeken bir diğer bölümü, Rusya Ukrayna savaşına ilişkin değerlendirmeler oldu. Avrupa başkentleri Trump’ın Kiev’e desteği azaltmasından kaygı duyarken ABD Başkanı, “Rusya açıkça Ukrayna’dan daha güçlü” diyerek tartışmayı daha da derinleştirdi.
Trump, Ukrayna için yeni bir barış planı sunduğunu öne sürdü ve bazı Ukraynalı yetkililerin taslağı olumlu bulduğunu iddia etti. Devlet Başkanı Zelenski’nin planı henüz okumadığını söyleyerek “Okusa iyi olurdu” ifadesini kullandı.
Avrupa seçimlerinde taraf olacağını açıkladı
Trump, Politico’nun “Avrupa seçimlerinde aday desteklemeye devam eder misiniz” sorusuna verdiği yanıtla kıta siyasetinde yeni bir tartışma başlattı: “Desteklerim. Avrupa’da pek çok kişinin hoşlanmadığı isimleri de destekledim. Viktor Orban’ı destekledim.”
Bu sözler, Washington’un Avrupa ana akım siyasetine göç başta olmak üzere birçok konuda açıkça karşı pozisyonda konumlandığını gösteren yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi belgesinin ardından geldi.
Göç politikası sertleşiyor: “Bazı ülkeler yaşanabilir olmayacak”
Trump, Avrupa şehirlerinin Ortadoğu ve Afrika’dan gelen göç baskısıyla karşı karşıya olduğunu savunarak “Bazı Avrupa ülkeleri sınır politikalarını değiştirmezse artık yaşanabilir devletler olmayacak” dedi. Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan’ı da sert sözlerle hedef aldı: “Bir felaket. Ona oy verilmesinin nedeni içeri giren çok fazla insan olması. Artık onlar oy veriyor.”
Latin Amerika’ya olası askeri genişleme
Trump röportajda dış politika başlıklarını yalnızca Avrupa ile sınırlamadı. Latin Amerika’da uyuşturucu ile mücadele kapsamında yürütülen operasyonların genişleyebileceğini söyledi. Karayipler’e büyük bir askeri güç konuşlandırıldığını hatırlatarak Venezuela’ya asker göndermeyi “ne dışlarım ne de kabul ederim” sözleriyle muğlak bıraktı. Ayrıca Meksika ve Kolombiya’da güç kullanımına başvurabileceğini söyledi ve Venezuela lideri Maduro için “Sayılı günü kaldı” diyerek tansiyonu yükseltti.
ABD Avrupa ilişkilerinde yeni dönem
Trump’ın sözleri, halihazırda gergin olan ABD Avrupa ilişkilerinde sert bir dönüşün işareti olarak yorumlanıyor. Hem güvenlik mimarisinin kırılganlaştığı hem de Rusya ile müzakerelerin kritik bir aşamaya geldiği bir dönemde yapılan açıklamalar, kıtanın önümüzdeki dönemde daha keskin bir siyasi ayrışma riskiyle karşı karşıya olduğuna işaret ediyor.

Benzer Haberler