Hükümetin kapanmasının ardından:
** Kazananlar ve kaybedenler**
Washington’daki uzun süren siyasi çıkmaz nihayet aşıldı. Bir aydan fazla süren hükümet kapanması sona ererken, bu süreç hem başkentte hem de ülke genelinde milyonlarca insanı doğrudan etkiledi. Federal çalışanların maaşsız geçirdiği haftalar, iptal edilen uçuşlar, kapalı ofisler ve aksayan kamu hizmetleri, krizin ne kadar derinleştiğini göstermişti.
Şimdi hükümet yeniden çalışmaya başlıyor, ama herkes bu sonuçtan memnun değil. Kapanmanın sona ermesi, kimileri için bir nefes, kimileri içinse kaçırılmış bir fırsat anlamına geliyor. Amerikan siyasetinde her zamanki gibi, bu defa da kazananlar ve kaybedenler var.
Kazananlar
Ilımlı Demokratlar:
New Hampshire’dan Jeanne Shaheen ve Maggie Hassan gibi ılımlı Demokratlar, sonunda bir uzlaşma sağlanmasını olumlu karşıladı. Haftalardır süren perde arkası görüşmelerin ardından gelen anlaşma, sağlık hizmetlerinde temel güvenceleri koruma yönünde bir adım olarak değerlendiriliyor. Parti içinde daha pragmatik kanat, kapanmanın uzamasının ülkeye zarar verdiği görüşünde birleşiyor.
Federal çalışanlar:
Bu sürecin en somut kazananları, maaşsız haftalar geçiren yüz binlerce federal emekçi oldu. Anlaşma, onların tüm birikmiş maaşlarını geri almasını ve işten çıkarılan yaklaşık 4.000 kişinin görevine dönmesini sağlıyor. Eğitim Bakanlığı’ndan hava trafik kontrolüne kadar birçok alanda faaliyetler yeniden başlayacak. Bu, yalnızca ekonomik bir rahatlama değil, aynı zamanda devlet mekanizmasının yeniden işler hâle gelmesi anlamına geliyor.
Bazı Cumhuriyetçiler:
Maine Senatörü Susan Collins gibi bazı Cumhuriyetçi isimler de süreci sonlandıran uzlaşmadan memnun. Collins, “ülkenin güvenliği ve istikrarı için gereksiz zararın bitmesi gerektiğini” vurguladı. Cumhuriyetçi Parti içinde, özellikle merkezde yer alan isimler, bu anlaşmayı partiler arası işbirliğinin nadir bir örneği olarak görüyor.
Kaybedenler
İlerici Demokratlar:
Partinin sol kanadı, ortaya çıkan anlaşmadan hoşnut değil. Massachusetts Senatörü Elizabeth Warren, “Sağlık hizmeti maliyetlerini düşürmeyen bir metni desteklemem” diyerek tepkisini dile getirdi. Vermont Senatörü Bernie Sanders ise Aralık ayında yapılacak sağlık sübvansiyonları oylamasındaki belirsizliği “teslimiyet” olarak yorumladı. Onlara göre, kapanma sonrasında varılan mutabakat, sosyal politikalar açısından önemli bir geri adım niteliğinde.
Obamacare sigortalıları:
Kongre Aralık ayında sübvansiyonların uzatılmasını onaylamazsa, milyonlarca kişi sağlık primlerinde ciddi artışlarla karşılaşabilir. Bu belirsizlik, sağlık sisteminden faydalanan orta sınıf Amerikalılar için endişe kaynağı olmaya devam ediyor.
Parti içi muhafazakâr Cumhuriyetçiler:
Partinin en tutucu kanadı, federal harcamalardaki artıştan rahatsız. Beyaz Saray’ın çalışanları geri alması ve Kongre’nin bütçe yetkisine karışmamayı kabul etmesi, onlar açısından gereksiz bir taviz olarak görülüyor. Cumhuriyetçi tabanın bu kesimi, mali disiplinin göz ardı edildiğini savunuyor.
Amerika’da hükümetin yeniden açılması elbette sevindirici bir gelişme. Ancak bu süreç, siyasetteki kutuplaşmanın ne kadar derinleştiğini de bir kez daha gösterdi. Uzlaşma sağlanmış olsa da, bu uzlaşmanın kazananları ve kaybedenleri, önümüzdeki seçimlerde Amerikan siyasetinin yeni yönünü belirleyecek gibi görünüyor.
** Kazananlar ve kaybedenler**
Berlin 29°C