sondakika
icon_weather Berlin 29°C
icon_weather Istanbul 33°C
icon_weather London 25°C
icon_weather New York 28°C
icon_weather Tokyo 30°C
×



Milyar dolarlık kazancın kavgası: OpenAI davasında büyük savaşın perde arkası

Milyar dolarlık kazancın kavgası: OpenAI davasında büyük savaşın perde arkası

Yapay zekânın beyni Ilya Sutskever’in mahkemeye verdiği 62 sayfalık ifadenin ortaya çıkması, savaşın iç yüzünü gösterdi... Sam Altman’ı görevden almak için 52 sayfalık muhtıra hazırlamış...

Amerika’da sabahtan akşama kadar açık olan televizyon kanallarımda ve takip ettiğim YouTube kanallarında en çok konuşulan konu artık buydu. Yorumcular, gazeteciler ve teknoloji uzmanları saatlerce bu meseleye odaklandı. Herkesin dikkatini çeken nokta, Ilya Sutskever’in mahkemeye verdiği 62 sayfalık ifadenin ortaya çıkmasıyla yapay zekâ dünyasında yaşanan büyük savaşın perde arkasının iyice görünür hale gelmesiydi.

Amerika’da teknoloji dünyasının en çok konuşulan konusu artık sadece yapay zekâ uygulamaları değil, bu teknolojiyi yöneten insanlar arasındaki güç mücadelesi. OpenAI’da yaşanan son gelişmeler, yapay zekâ devrimini yaratan milyonerlerin kendi aralarındaki büyük kavganın da kapılarını araladı.

Bu kavganın merkezinde Elon Musk’ın Sam Altman’a karşı açtığı dava yer alıyor. Musk, OpenAI’ın kâr amacı gütmeyen bir araştırma laboratuvarı olarak kurulmasına rağmen, daha sonra ticari bir yapıya dönüştürülerek kuruluş amacının ihlal edildiğini iddia etti. İşte bu dava kapsamında, OpenAI’ın kurucularından Ilya Sutskever 1 Ekim 2025 tarihinde mahkemeye çağrıldı ve 62 sayfalık yeminli bir ifade (mahkeme beyanı) verdi. Sutskever, davada tanık sıfatıyla verdiği ifadede Sam Altman’ın şirketin liderlik anlayışını, etik çizgisini ve karar alma süreçlerini nasıl değiştirdiğini anlattı. Mahkeme, bu ifadenin hem Altman’ın görevden alınma süreciyle hem de şirket içindeki etik ihlallerle ilgili kritik bilgiler içerdiğini belirtti.

Yeni ortaya çıkan bilgiler, Ilya Sutskever’in ifadesiyle birlikte CTO Meera Murati ve yönetim kurulu üyeleri Helen Toner ile Adam D’Angelo’nun da yazılı beyanlar sunduklarını gösterdi. Belgelerde Altman’ın görevden alınmasının uzun süredir planlandığı ve yönetim kurulu içinde büyük bir güvensizlik ortamı oluştuğu anlaşıldı. Bu durum, yalnızca OpenAI’ın iç işleyişine değil, yapay zekâ sektörünün geleceğine dair de yeni tartışmaları beraberinde getirdi.

OpenAI nasıl kuruldu

2015 yılında San Francisco’da bir grup idealist teknoloji öncüsü, insanlığın yararına bir yapay zekâ geliştirmek amacıyla bir araya geldi. Bu grubun başında Elon Musk, Sam Altman, Greg Brockman ve Ilya Sutskever bulunuyordu. Kuruluş ilkesi basitti: Yapay zekâ insanlığa hizmet etmeli, kâr amacı gütmemeliydi. OpenAI bu nedenle kâr amacı gütmeyen (nonprofit) bir araştırma laboratuvarı olarak kuruldu. Musk, bu misyonu desteklemek için 100 milyon doların üzerinde bağışta bulundu ve projenin ilk büyük finansörü oldu.

Ancak kısa sürede vizyon konusunda çatışmalar başladı. Altman, yapay zekânın gücünün ticarileştirilmesi gerektiğini savunuyor; Musk ise “yapay zekânın kontrolsüz bir güç olacağı” endişesiyle daha temkinli davranılmasını istiyordu. 2018’de Musk, OpenAI yönetim kurulundan ayrıldı. Ayrılışının ardından Altman, kâr amacı gütmeyen yapıyı adım adım kâr odaklı bir şirkete dönüştürmeye başladı. 2019’da OpenAI LP adında, Microsoft’tan milyarlarca dolar yatırım alan yeni bir şirket doğdu. Bu gelişme Musk’ı öfkelendirdi ve bugün süren davanın temelleri atılmış oldu.

Arkadaşlıktan düşmanlığa: Altman ve Sutskever çatlağı

OpenAI’ın kalbinde yer alan Sam Altman ve Ilya Sutskever, bir dönem ayrılmaz bir ekipti. Altman vizyoner bir lider, Sutskever ise teknik bir deha olarak görülüyordu. Ancak zamanla bu ortaklık bir güç savaşına dönüştü. Sutskever, mahkemeye verdiği ifadesinde Altman’ı “politik, manipülatif ve hırslı” biri olarak tanımladı. Onun, şirketin misyonunu kişisel güç için kullandığını düşündüğünü belirtti. Bu inanç, yıllar sonra ortaya çıkan 52 sayfalık gizli memorandumun (muhtıra) temelini oluşturdu.

Sutskever’in ifadesine göre, Altman’ı OpenAI CEO’luğundan uzaklaştırmak için bir yıl süren gizli bir plan hazırlanmıştı. Plan, bağımsız yönetim kurulu üyeleri Adam D’Angelo, Helen Toner ve Tasha Macaulay tarafından destekleniyordu. CTO Meera Murati de bu plana aktif katılım gösterdi. Murati, Altman’ın liderliğini zedeleyen e-posta, Slack yazışmaları ve mesaj kayıtlarını Sutskever’le paylaştı. Bu veriler, daha sonra yönetim kuruluna sunulan bir kanıt dosyasına dönüştü.

ChatGPT sürprizi ve yönetim krizleri

OpenAI tarihindeki dönüm noktası, Kasım 2022’de ChatGPT’nin sessizce piyasaya sürülmesiydi. Ancak ilginçtir ki yönetim kurulu üyeleri bu lansmandan habersizdi. Bazı üyeler, ChatGPT’nin duyurusunu Twitter’dan öğrendi. Bu durum, Altman’ın kurulu dışladığı ve tek başına kararlar aldığı yönündeki iddiaları güçlendirdi. Helen Toner, Altman’ın şirket fonlarının sahipliği hakkında yanlış bilgi verdiğini ve Startup Fonu’nun kendi kontrolünde olduğunu gizlediğini belirtti.

Anthropic hamlesi ve yapay zekâ tahtı

Kriz, rakip yapay zekâ şirketi Anthropic’in devreye girmesiyle büyüdü. Dario ve Daniela Amodei kardeşlerin kurduğu Anthropic, OpenAI ile birleşme teklifi sundu. İddiaya göre Helen Toner, bu birleşmeyi destekledi ve Altman’ın devrilmesi halinde “OpenAI yok olsa bile misyonunu koruyacağını” savundu. Bu söz, şirket içindeki etik anlayışın geldiği noktayı özetliyordu.

Sutskever ise bu fikre kesinlikle karşıydı. Ona göre Altman’ın devrilmesi gerekse de OpenAI yok olmamalıydı. Bununla birlikte, mahkemeye sunduğu ifadesinde Altman’ı görevden alma fikrini en az bir yıldır düşündüğünü, ancak öncesinde bunun “uygulanabilir” görünmediğini belirtti. Görevden alma gerçekleştiğinde ise çalışanların yoğun tepkisiyle şaşırdığını itiraf etti; onların sevinmesini beklemediğini, ancak bu kadar güçlü bir tepki de beklemediğini söyledi. Fakat o da sürecin sonunda bu güç oyununda kaybeden tarafta kaldı.

Safe Super Intelligence ve yeni dönem

Olayların ardından Sutskever, OpenAI’dan ayrılarak kendi araştırma laboratuvarını kurdu: Safe Super Intelligence (SSI). Bu laboratuvar, “güvenli süper zekâ” vizyonuyla hareket ediyor ve yapay zekânın insanlığın kontrolünde kalmasını amaçlıyor. Bu ayrılış, OpenAI içindeki derin çatlakların sembolü haline geldi.

OpenAI krizi, yapay zekâ devriminin yalnızca teknolojik değil, insani bir mücadele olduğunu gösterdi. Bir yanda etik kaygılarla hareket eden idealistler, diğer yanda küresel gücü elinde tutmak isteyen stratejik zihinler vardı. Sam Altman ve Elon Musk arasındaki dava, aslında çok daha büyük bir hikâyenin yalnızca yüzeyini oluşturuyor: İnsanlık tarihinin en güçlü teknolojisini kimin yöneteceği.