Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğuna ilişkin verdiği ikinci ihlal ve tahliye kararına Adalet Bakanlığı tarafından yapılan itirazı değerlendirdi ve itirazı reddetti. Böylece hak ihlali tespiti ve tahliye yönündeki hüküm kesinleşmiş oldu. Karar, iç hukukta yeni bir değerlendirme yapılmasının önünü açıyor.
Kararın ardından Demirtaş’ın avukatları, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurarak müvekkillerinin tahliyesini talep etti. Başvuru, infaz ve tutukluluğun devamına ilişkin mevcut kararların AİHM içtihadı ışığında yeniden ele alınmasını istiyor. Hukuk çevrelerinde kısa sürede bir değerlendirme bekleniyor.
Siyasette ilk tepkiler
Siyasi partiler ve aktörler, karar sonrası farklı değerlendirmeler yaptı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısı çıkışında Demirtaş’ın tahliyesine ilişkin olumlu yönde bir değerlendirme paylaştı. Bu açıklama, olası tahliye sürecinin siyasette yaratacağı etkilerin işareti olarak yorumlandı.
Selahattin Demirtaş, 4 kasım 2016’da gözaltına alındı ve aynı gün tutuklandı. Hakkında birden fazla dava yürütüldü. Suçlamalar arasında terör örgütü propagandası yapmak, örgüt adına suç işlemek ve halkı kanunlara uymamaya tahrik etmek gibi başlıklar yer aldı. Özellikle 2014’teki Kobani olaylarına ilişkin ana davada, 2024’te açıklanan kararla uzun süreli hapis cezasına hükmedildi.
Demirtaş, kasım 2016’dan bu yana, yani dokuz yıla yaklaşan bir süredir cezaevinde bulunuyor. Bu dönemde AİHM’e yapılan başvurularda mahkeme, tutukluluğun makul süreyi aştığı ve siyasi haklar bakımından ihlaller bulunduğu sonucuna ulaştı. Kesinleşen son karar, tahliye tartışmasını yeniden güçlendirdi.
Demirtaş, 2014 ve 2018 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday oldu. 2014’te yaklaşık yüzde 9,7, 2018’de ise yaklaşık yüzde 8,4 oy aldı. Bu oranlar, hem Kürt siyasi hareketinin temsili hem de muhalefet bloklarının seçmen davranışları açısından referans niteliği taşıyor.
Savunma çizgisi
Demirtaş, savunmalarında siyasi faaliyetlerinin yargılandığını, şiddet çağrısı yapmadığını ve barışçıl siyaset yürüttüğünü belirtti. Kamuoyuna yansıyan beyanlarında, demokratik siyaset kanallarının açık tutulması gerektiği vurgusu öne çıktı.
AİHM kararının kesinleşmesi, iç hukuk mercilerinin yeniden değerlendirme yapmasını gerektirebilir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin başvuruya vereceği yanıt belirleyici olacak. Olası tahliye halinde infaz hükümleri ve başka dosyaların durumu ayrıca ele alınacak. Aksi yöndeki bir karar, AİHM içtihadının uygulanması tartışmalarını büyütebilir.
Olası siyasi etkiler
Demirtaş’ın serbest kalması, muhalefetin iç dengeleri ve Kürt seçmenin siyasal temsili üzerinde kısa vadede etkiler yaratabilir. İktidar–muhalefet ilişkisinde yeni gerilim alanları doğabileceği gibi, Avrupa ile ilişkilerde insan hakları başlığında yumuşama beklentileri de gündeme gelebilir. Tahliye gerçekleşmezse, hak ihlallerinin giderilmesi tartışmaları ve iç hukuk yollarının etkinliği yeniden sorgulanacaktır.
Selahattin Demirtaş için tahliye umudu yükseldi
Berlin 29°C