Yağ değil, işlenmiş şeker ve fruktoz hastalığın başlıca kaynağı.
Dünyada nüfusun yaklaşık yarısında görülen karaciğer yağlanması, yanlış bilinenin aksine yağdan değil şekerden kaynaklanıyor. Yüksek fruktozlu gıdalar ve gazlı içecekler, alkol kullanmayanlarda bile alkoliklere benzer karaciğer hasarına yol açıyor.
Karaciğer yağlanması günümüzde en yaygın karaciğer hastalıklarından biri haline geldi. ABD’de toplumun yüzde 40 ila 50’sinde görülen bu rahatsızlık giderek daha genç yaşlara iniyor. Bugün metabolik sendromla birlikte artış gösteren karaciğer yağlanmasının temelinde, uzun süredir sanıldığı gibi yağ değil, şeker tüketimi yatıyor.
Özellikle işlenmiş gıdalar, yüksek fruktozlu mısır şurubu ve gazlı içecekler, karaciğer hücrelerinde yağ birikimini hızlandırıyor. Bilimsel bulgulara göre bağırsak bakterileri şekeri fermente ederek alkol benzeri maddelere dönüştürüyor. Bu nedenle alkol kullanmayan kişilerde bile alkoliklerde görülen türden karaciğer hasarları ortaya çıkabiliyor.
Tehlikenin en çarpıcı yönü ise çocukları etkilemesi. Bazı ülkelerde 15 yaşındaki çocuklarda bile karaciğer nakli gerektiği bildiriliyor. Karaciğer enzimlerinde yükselme ile kendini belli eden bu tablo, obezite, tip 2 diyabet ve insülin direnci riskini artırıyor.
Uzmanlara göre çözüm, yağdan fakir beslenmek değil, şekerden uzak durmak. İşlenmiş gıdalardan kaçınılması, liften zengin sebze ve meyvelere yönelinmesi ve sağlıklı yağların tüketilmesi öneriliyor. Akdeniz tipi beslenme modeli, bu açıdan en etkili yöntemlerden biri olarak gösteriliyor.
Karaciğer yağlanmasının asıl nedeni: şeker
