Dünyada her yıl yaklaşık 15 milyon bebek erken doğuyor ve bunların önemli bir bölümü 24. haftadan önce dünyaya geliyor. Bu dönemde doğan bebeklerin akciğerleri ve organları henüz tam gelişmediği için hayatta kalma oranı oldukça düşük. Hollanda merkezli AquaWomb girişimi, bu bebeklerin yaşamını sürdürebilmesi için rahim benzeri bir sistem geliştirdi.
AquaWomb’un amacı, doğumdan sonra bebeği özel bir sıvı dolu cihaza yerleştirerek, doğal rahim ortamını taklit eden koşullarda gelişimini sürdürmesini sağlamak. Böylece bebekler akciğerlerini kullanmadan, göbek kordonuna bağlı yapay bir plasenta aracılığıyla oksijen ve besin alabiliyor.
Nasıl çalışıyor?
Sistem, amniyotik sıvıyı taklit eden özel bir karışımın bulunduğu steril bir tanktan oluşuyor. Bebeğin sıcaklığı, sıvı basıncı ve dolaşım koşulları anne rahmindekine yakın şekilde sabit tutuluyor. Göbek kordonuna bağlı yapay plasenta, kanın oksijenlenmesini ve atık maddelerin uzaklaştırılmasını sağlıyor.
Bu teknoloji, bebeğin dış dünyaya erken uyum sürecinde ihtiyaç duyduğu “gelişim aralığını” kazandırmayı hedefliyor. Böylece prematüre bebeklerde ölüm riski ve kalıcı hasar oranı azalabiliyor.
Henüz deneysel aşamada
AquaWomb şu anda laboratuvar ortamında test ediliyor. Hollanda ve Almanya’daki üniversite hastanelerinde yapılan çalışmalar, sistemin insan üzerinde kullanıma uygun hale getirilmesi için sürüyor. Bilim insanları, ilk klinik denemelerin önümüzdeki birkaç yıl içinde başlamasını öngörüyor.
Teknoloji, erken doğum oranlarının yüksek olduğu ülkelerde özellikle neonatal yoğun bakım üniteleri için bir devrim niteliğinde görülüyor. Ancak henüz uluslararası sağlık otoritelerinden onay almış değil.
Etik tartışmalar büyüyor
Yapay rahim teknolojisi, tıp dünyasında heyecan yarattığı kadar etik tartışmaları da beraberinde getiriyor. Bazı uzmanlar, “gebeliğin doğal sınırlarının” yeniden tanımlanabileceğini, bunun annelik ve ebeveynlik kavramlarını kökten değiştirebileceğini savunuyor.
Diğerleri ise teknolojinin yalnızca medikal amaçlarla kullanılacağı, etik sınırların sıkı biçimde çizilmesi halinde insan hayatını kurtaracak bir yenilik olacağı görüşünde.
Geleceğe açılan kapı
AquaWomb, tam anlamıyla “yapay rahim” olarak adlandırılmasa da, doğum biliminin geleceğine dair güçlü bir adım olarak görülüyor. Bilim insanları, sistemin önümüzdeki yıllarda prematüre bebek ölümlerinde belirgin bir düşüş sağlayabileceğini öngörüyor.
Henüz başlangıç aşamasında olan bu teknoloji, hem tıp dünyasının hem de etik kurulların uzun süre gündeminde kalacağa benziyor.
Yapay rahim teknolojisi: AquaWomb doğumun sınırlarını yeniden tanımlıyor
Berlin 29°C