İki kızının arasında kalmıştı  

iki kızının arasında kalmıştı

 Amerikan siyasetine yön veren güçlü figür Dick Cheney, 84 yaşında hayatını kaybetti.  Cumhuriyetçi siyasetin en sert dönemlerinde bile, Dick Cheney aile içinde farklı iki dünya arasında denge kurmaya çalıştı: eşcinsel evlilik hakkını savunan Mary ile uzun süre geleneksel evlilik tanımını destekleyen Liz. Güçlü baba imajı, iki kızının çatışmasında bir köprüye dönüştü.





Amerika Birleşik Devletleri’nde Cumhuriyetçi siyasetin en güçlü figürlerinden Dick Cheney, 2001–2009 yılları arasında George W. Bush’un başkan yardımcılığını yaptı. ABD’nin Irak’a müdahalesi kararında en etkili isimlerden biri olarak tarihe geçti. Cheney’nin politik geçmişi, otoriter tarzı ve “güvenlik devleti” anlayışıyla şekillenmişti. Bu yönüyle o, sertliğiyle bilinen bir siyasetçiydi. Ancak evinde, tam zıttı bir sınavla karşılaştı: kendi kızının kimliği.

Netflix’in popüler biyografik dizisi “Vice”, Cheney’nin bu dönemdeki politik kararlarını, perde arkasındaki stratejik gücünü ve ailesine yansıyan sessiz tarafını detaylı biçimde işler. Dizide de görüldüğü gibi, kamuoyu önünde savaş kararlarını savunan bu adam, özel hayatında sessiz ama dirençli bir baba figürüne dönüşür.

Mary’nin kimliği ve ailenin ilk tepkisi

Mary Cheney, 1990’ların sonunda lezbiyen kimliğiyle ailesine açıldığında, Cheney ailesi bu gerçeği ilk başta özel alanda tutmayı tercih etti. Mary’nin partneri Heather Poe ile ilişkisi, babasının politik çevrelerinde konuşulan ama basına yansıtılmayan bir konuydu. Ancak 2000’li yılların başında George W. Bush’un yeniden seçim kampanyasında Mary’nin kampanya ekibinde görev almasıyla konu kamusal hale geldi. Cumhuriyetçi Parti içinde bu durum şaşkınlık yarattı.

Dick Cheney, partinin eşcinsel evlilik karşıtı tutumuna rağmen kızının kimliğini inkâr etmedi. “Lynne ve ben bir eşcinsel kız çocuğuna sahibiz, bu mesele bizim ailemizde çok aşina olduğumuz bir şey,” sözleriyle hem partisine hem ülkesine mesaj verdi. Bu açıklama, Cumhuriyetçi tabanda rahatsızlık yarattı ama Cheney’nin aileye bağlılığını da gösterdi.

Liz Cheney’nin siyasi kimliği ve aile içi çatışma

Liz Cheney, Cumhuriyetçi Parti içinde yıldızı parlayan bir siyasetçiydi. Wyoming temsilcisi olarak Kongre’ye girdi, kısa sürede partinin ideolojik kanadında etkili bir figür haline geldi. 2021 yılında Donald Trump’a karşı aldığı duruşla dikkat çekti; 6 Ocak Kongre baskını soruşturmasında Trump’a karşı oy kullanan az sayıdaki Cumhuriyetçiden biri oldu. Ancak 2000’lerin ortasında, eşcinsel evliliğe karşı çıkışı aile içinde sert bir tartışma yarattı.

Mary ve partnerinin evlilik hakkını savunması, Liz’in geleneksel görüşleriyle çatıştı. Mary, kamuya açık bir şekilde kardeşine “Ya tüm aileler eşit olmalı ya da hiçbirine bu hak verilmemeli” diyerek tepki gösterdi. Liz Cheney ise yıllar sonra, 2021’de verdiği bir röportajda “Kardeşime haksızlık ettim, yanılmışım,” diyerek geçmişteki tutumunu hatalı buldu.

Baba faktörü: Sert politikacı, yumuşak baba

Cheney, iki kızı arasındaki ideolojik çatışmada taraf tutmadı. Ancak baba olarak, aile birliğini koruma refleksiyle hareket etti. Onun açıklamaları, partinin politik çizgisinden çok, baba vicdanını yansıtıyordu. “Aile bağları her şeyin üzerindedir” diyerek hem Mary’nin kimliğini hem Liz’in muhafazakâr inançlarını bir arada tutmaya çalıştı. Bu tavır, onun kamuoyundaki ‘güçlü adam’ imajını insani bir boyuta taşıdı.

Mary Cheney bugün eşi Heather Poe ile birlikte yaşamını sürdürüyor ve iki çocukları var. Liz Cheney ise Cumhuriyetçi Parti içinde Trump karşıtı duruşuyla Amerikan siyasetinin vicdan seslerinden biri haline geldi.