sondakika
icon_weather Berlin 29°C
icon_weather Istanbul 33°C
icon_weather London 25°C
icon_weather New York 28°C
icon_weather Tokyo 30°C
×



Amerikan siyasetine damga vuran kadın

Amerikan siyasetine damga vuran kadın

Amerikan siyasetine damga vuran kadın

ABD’nin ilk kadın meclis başkanı olarak tarihe geçen  Pelosi, Biden döneminde kritik yasaların geçmesine öncülük etti, Obama’nın sağlık reformunu Kongre’den geçirdi, Trump’la sert mücadeleler yaşadı. Kongre baskını sırasında olay yerindeydi, eşi Paul Pelosi’nin hisse işlemleri tartışma yarattı, evine yapılan saldırıda kocası rehin alınıp bıçaklandı



----------------

85 yaşındaki Demokrat siyasetçi Nancy Pelosi, yayınladığı bir video mesajla siyaseti bırakacağını duyurarak yaklaşık 40 yıllık Kongre üyeliği kariyerine nokta koyacağını açıkladı. Pelosi, San Francisco’daki seçmenlerine seslendiği bu mesajında, “Gelecek yıl Kongre’ye yeniden aday olmayacağım. Bu görevi sizin temsilciniz olarak son bir yıl daha yapacak olmanın gururunu yaşıyorum” diyerek 2026 başında tamamlanacak görev süresinin sonuncusu olacağını ifade etti. Bu karar, Amerikan siyasetinde bir devrin sonunu simgeliyor; zira Pelosi, Temsilciler Meclisi başkanlığına kadar yükselmiş ve Kongre’ye damga vurmuş bir kadın politikacı olarak anılıyor.

Pelosi’nin siyaseti bırakma kararının ardında Kaliforniya’da başarılı olan bir seçim bölgesi düzenlemesi girişimi de bulunuyor. 2025 sonbaharındaki halk oylamasında kabul edilen bir düzenlemeyle Kaliforniya’daki Kongre seçim bölgelerinin Demokratlar lehine yeniden çizilmesinin önü açıldı. Pelosi bu girişimi desteklemiş ve bunun başarıya ulaşmasının hemen ardından bayrağı yeni nesil liderlere devretme zamanının geldiğini ilan etmişti. Nitekim 2022 ara seçimlerinde Demokratlar Meclis çoğunluğunu kıl payı kaybedince Pelosi, yaklaşık 20 yıl yönettiği partisinin Meclis liderliğinden zaten ayrılmış, yerini Hakeem Jeffries gibi daha genç bir isme bırakmıştı. Ancak Pelosi, diğer Meclis başkanlarının aksine görevden ayrılır ayrılmaz istifa etmek yerine üç yıl daha sıradan bir vekil olarak Kongre’de kalarak “emerita” unvanıyla haleflerine danışmanlık yapmayı sürdürdü. Şimdi ise önümüzdeki seçimde aday olmayarak bayrağı tamamen devredecek ve 2027 başında koltuğunu bir başka isme bırakacak.

Gençliği ve siyasete adım
Pelosi, siyaset tohumlarının aileden geldiği bir ortamda yetişti. 1940 yılında Baltimore, Maryland’de, İtalyan kökenli bir ailenin en küçük çocuğu olarak doğdu. Babası Thomas D’Alesandro Jr., Baltimore kentinin belediye başkanı ve aynı zamanda eski bir Kongre üyesiydi; bu sayede Pelosi küçük yaşlardan itibaren siyasetle iç içe büyüdü. Washington’daki Trinity College’dan 1962’de mezun olduktan sonra 1963’te iş insanı Paul Pelosi ile evlendi ve bir süre New York’ta yaşadıktan sonra çift San Francisco’ya yerleşti. Nancy Pelosi, siyasete atılmadan önce vaktini ağırlıklı olarak ailesine ayırdı; beş çocuk annesi olarak yıllarca Demokrat Parti için gönüllü çalışmalar yaptı ve yerel parti teşkilatında aktif rol aldı. 1981-1983 yılları arasında Kaliforniya Demokrat Parti Başkanı olarak görev yaparak önemli bir siyasi tecrübe kazandı.

Pelosi’nin Kongre’ye girişi, kocasının ve çocuklarının da desteğiyle mümkün oldu. 1987 yılında, San Francisco’da yapılan özel bir ara seçimde ilk kez Temsilciler Meclisi’ne seçildi. Pelosi bu dönemde 47 yaşındaydı ve çocuklarını büyüttükten sonra aktif siyasete atılmasıyla dikkat çekti. Meclis’teki ilk yıllarından itibaren azmi ve disiplinli çalışmasıyla öne çıktı. 2001’de Temsilciler Meclisi azınlık grup başkan vekili (whip) seçilerek Demokrat liderlik kademelerine adım attı. 2002 yılının sonlarında partisinin Temsilciler Meclisi azınlık lideri konumuna yükseldi. Bu konum, bir kadının Kongre’de bir partinin başına ilk geçişi olarak tarihe geçti.

İlkler ve liderlik başarıları
Pelosi’nin kariyerindeki en büyük dönüm noktalarından biri, 2006 ara seçimlerinde Demokratların 12 yıl aradan sonra Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu kazanmasıyla geldi. Bu seçim zaferinin mimarlarından olan Pelosi, 2007 yılında meclis başkanı (speaker) seçildi ve Amerikan tarihinde bu göreve gelen ilk kadın siyasetçi oldu. Temsilciler Meclisi başkanlığı, ABD yönetiminde başkan ve başkan yardımcısından sonra gelen üçüncü en yüksek makamdır. Dolayısıyla Pelosi, o tarihe dek ABD’de en üst makama erişen kadın siyasetçi unvanını elde etmiş oldu.

Pelosi, iki ayrı dönemde meclis başkanlığı yaparak da ayrı bir ilke imza attı. 2007-2011 yılları arasındaki ilk başkanlık döneminden sonra Cumhuriyetçilerin 2010 seçimlerinde çoğunluğu almasıyla azınlık liderine geri dönse de pes etmedi. 2018 ara seçimlerinde Demokratlar yeniden çoğunluğu kazanınca, Pelosi 2019’da ikinci kez meclis başkanı seçildi. Böylece 1950’lerden bu yana meclis başkanlığı koltuğunu yeniden elde eden ilk isim oldu. Deneyimli siyasetçi, bu ikinci döneminde oldukça dar bir çoğunluğa sahip olmasına rağmen Başkan Biden’ın gündemindeki kritik yasa tasarılarını geçirmeyi başardı. Hatta eski Meclis Başkanı Newt Gingrich dahi Pelosi’nin liderlik yeteneklerine hayranlıkla değinerek, “tarihin en güçlü meclis başkanı” olarak anılabileceğini söyledi.

Pelosi’nin yasama başarıları arasında sağlık reformu ve iklim yasaları öne çıkar. İlk meclis başkanlığı döneminde, Başkan Obama’nın tarihi sağlık reformu olan 2010 tarihli Uygun Fiyatlı Sağlık Hizmetleri Yasası (Obamacare) Pelosi’nin Meclis’teki sıkı çalışması sayesinde kabul edildi. Yine 2010 yılında finansal kriz sonrası Dodd-Frank Wall Street reformu ve 2009’da ekonomik teşvik paketi gibi kapsamlı yasaların geçmesinde Pelosi’nin kulis becerisi önemli rol oynadı. İkinci başkanlık döneminde ise Başkan Biden’ın iklim değişikliği ve altyapı ajandasını hayata geçirdi. Özellikle 2022 tarihli Enflasyon Azaltma Yasası (IRA) olarak bilinen ve iklim kriziyle mücadeleyi hedefleyen dev paket, Pelosi’nin çabalarıyla Meclis’ten geçti. Ayrıca 2021’de COVID-19 kurtarma paketi (American Rescue Plan) ve altyapı yatırım yasası gibi büyük öneme sahip düzenlemeler Pelosi’nin Meclisindeki Demokrat çoğunluk tarafından onaylandı. Bu başarılar, Pelosi’yi son dönem Amerikan siyasetinin en etkin yasama liderlerinden biri haline getirdi.

Trump ile çatışmaları
Pelosi’nin siyasi kariyerindeki en hararetli çekişmelerden biri, şüphesiz eski Başkan Donald Trump ile yaşadıklarıydı. Pelosi, Trump’ın 2017’de başkanlık koltuğuna oturmasının ardından muhalefetin fiili lideri konumuna geldi ve dört yıl boyunca Trump’la sert söz düellolarına, politik çatışmalara girdi. İkili arasındaki gerilim sık sık kamuoyu önünde sergilendi. Örneğin 2018’de Oval Ofis’te Trump ile sınır güvenliği bütçesi konusunda yüz yüze tartışırken görüntülenen Pelosi, masada oturan tek kadın olarak Trump’a parmağını sallayıp karşı çıkarken fotoğraflandı; bu kare Amerikan siyasetinde direnişin sembollerinden biri haline geldi.

Pelosi-Trump çatışmasının doruk noktası, Trump’ın iki kez azledilmesi (impeachment) sürecinde yaşandı. Pelosi, 2019’da Trump’ın Ukrayna hükümetine siyasi rakibi aleyhine baskı yapmak için yardım kozunu kullandığı iddiaları üzerine azil soruşturmasını başlatan isim oldu. Aralık 2019’da Temsilciler Meclisi Trump’ı görevi kötüye kullanmaktan azletme kararı aldı. Pelosi, “Hiçbir kimse hukukun üstünde değildir, Başkan bile” diyerek süreci savundu. Trump Senato’da aklansa da, Pelosi liderliğindeki Demokratlar 6 Ocak 2021 Kongre baskınından hemen sonra Trump’ı ikinci kez azletti. Ocak 2021’de Meclis, Trump’ı ayaklanmayı kışkırtmakla suçlayarak azil maddesini onayladı – ABD tarihinde bir başkanın görev süresi bitimine günler kala ikinci kez azledilmesi benzeri görülmemiş bir gelişmeydi.

Pelosi’nin Trump’a meydan okuduğu en akılda kalıcı anlardan biri, 2020 başkanlık birliği durumu (State of the Union) konuşması sonrasında yaşandı. Trump, Şubat 2020’de Kongre kürsüsünde ulusa sesleniş konuşmasını bitirip kürsüden inerken, hemen arkasında duran Pelosi’nin konuşma metnini yavaşça yırtıp bir kenara koyduğu görüntüler televizyonlara yansıdı. Tüm dünyanın izlediği bu an, Pelosi’nin Trump’a sessiz ama çok güçlü bir protestosu olarak yorumlandı.

İki siyasetçi arasındaki söz düellosu da sertti. Trump, Pelosi’den bahsederken sık sık alaycı ve hakaretamiz ifadeler kullandı; onu defalarca “Çılgın Nancy” diye etiketledi. Pelosi ise Trump’ı “gerçeklerle ilgilenmemekle” ve “ahlaki değerleri hiçe saymakla” eleştirdi. 6 Ocak Kongre baskını konusunda Trump, kendi rolünü azaltmak amacıyla suçu Pelosi’ye atmaya çalıştı. Trump, 6 Ocak olayları için “Pelosi sorumluydu” diyerek, kendi talebiyle 10 bin ulusal muhafız askerinin hazır edilmesini Pelosi’nin engellediğini iddia etti. Oysa gerçekte ulusal muhafızların konuşlandırılması yetkisi Başkan’ın kendisindeydi ve Pelosi’nin bu yönde bir talebi reddetme yetkisi yoktu.

Hakkındaki suçlamalar ve tartışmalar
Pelosi, uzun siyasi kariyeri boyunca sadece hayranlık değil yoğun bir muhalefet ve bir dizi suçlama ile de karşılaştı. Özellikle Cumhuriyetçi çevreler, Pelosi’yi hedef alan sayısız iddia ortaya attı. Bunların pek çoğu asılsız komplo teorileriydi. Ancak bazıları, özellikle borsa ve finansal işlemler konusundaki suçlamalar ciddi yankı uyandırdı. Eşi Paul Pelosi’nin başarılı ve zamanlaması manidar hisse senedi alım-satımları, kamuoyunda içeriden bilgiyle ticaret (insider trading) tartışmalarına yol açtı. Pelosi ailesinin milyonlarca dolarlık teknoloji hisseleri işlemleri, sosyal medyada “Pelosi portföyü” adeta efsanevi bir hâle getirdi. Google aramalarında “Pelosi hisse senedi işlemleri” ifadesi rekor seviyede artış gösterdi.

Pelosi ise bu suçlamalara karşı defalarca kendini savundu. Kendisinin hiçbir zaman bireysel hisse senedi alım satımı yapmadığını, finansal işlemleriyle eşinin ilgilendiğini ve içeriden bilgi kullanıldığı iddialarının temelsiz olduğunu belirtti. 2021’e kadar Kongre üyelerinin ticaret yapma hakkını savunan Pelosi, kamuoyundaki tepkiler yükselince tutumunu yumuşattı ve “Halkın güvenini artıracaksa yasaklara açık olduğunu” ifade etti.

Pelosi ailesi, tartışmalı iddiaların yanı sıra acı olaylar ile de gündeme geldi. Ekim 2022’de Pelosi’nin eşi Paul Pelosi, San Francisco’daki evlerine giren çekiçli bir saldırgan tarafından ağır yaralandı. Pelosi o sırada Washington’da olduğu için evde değildi, ancak saldırganın asıl hedefinin “Nancy” diye bağırarak onu araması dehşet vericiydi. Bu olay Amerikan kamuoyunda şok etkisi yaratırken, bazı aşırı sağ çevreleri olayı çarpıtarak komplo teorilerine başvurdu. Pelosi, bu iddialara karşı sert tepki gösterdi ve eşinin yaşam mücadelesi verdiği böylesi bir trajedinin politik malzeme yapılmasını kınadı.

Pelosi’nin mirası ve önemi
Pelosi, ardında hem destekçileri hem de muhalifleri tarafından unutulmayacak bir miras bırakıyor. Siyasi dehası, disiplinli liderliği, bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ile onu sevenler tarafından “ABD tarihinin en etkili meclis başkanı” olarak tanımlanıyor. Başkan Biden, Pelosi için “Amerikan tarihindeki en iyi Temsilciler Meclisi Başkanı” ifadesini kullanarak birlikte çalıştıkları dönemde milyonlarca istihdam yaratan yasa ve yatırımlara imza attıklarını söyledi. Pelosi, sağlık reformundan iklim yasalarına, finansal düzenlemelerden insan haklarına kadar geniş yelpazede iz bırakan yasaların geçmesinde kritik rol oynadı.

Öte yandan Pelosi’nin ismi Cumhuriyetçi tabanda güçlü bir mobilizasyon unsuru haline geldi. Yıllar boyunca GOP (Cumhuriyetçi Parti), seçim kampanyalarında Pelosi’yi şeytanîleştirerek tabanını motive etmeye çalıştı. Pelosi ise bu saldırılara rağmen partisinin merkezini korumaya gayret ederek, ülke genelindeki farklı ideolojik kesimleri bir arada tutmaya çalıştı. Bu denge siyaseti her zaman mükemmel olmasa da, Pelosi’nin görevine adanmışlığı ve yılmaz tavrı dost düşman herkesçe teslim edilen bir gerçek.

Nancy Pelosi, ABD tarihinde bir ilki gerçekleştiren, uzun soluklu ve çetin bir siyasi yolculuğun ardından zirvede veda eden bir figürdür. Temsilciler Meclisi başkanlığı makamına ulaşan ilk kadın oluşu, Amerikan siyasetinde kadınların önündeki engelleri yıkması açısından tarihî önemdedir. Yasama başarıları ve siyasi mücadeleleri, sevenlerine göre onu “gelmiş geçmiş en büyük meclis başkanı” yaparken, muhalifleri için de adı asla unutulmayacak bir hedef haline gelmiştir.