Andrew’nun tüm unvanları ve ayrıcalıkları kaldırıldı

Kral Charles, kardeşi Andrew Mountbatten-Windsor’u monarşiden tamamen uzaklaştırarak kraliyet tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir karara imza attı. Kralın emriyle Andrew’un tüm unvanları ve resmi görevleri iptal edildi. Windsor’daki 30 odalı malikânesinden çıkarılacak olan Andrew, Sandringham’daki daha küçük bir mülke taşınacak. Artık yalnızca “Andrew Mountbatten-Windsor” olarak anılacak.

Bu karar, Andrew’un cinsel suçlu Jeffrey Epstein ile olan geçmiş dostluğuna dair yeniden gündeme gelen tartışmaların ardından geldi. Özellikle Virginia Giuffre’nin yayımlanan anı kitabında yer alan yeni detaylar, İngiliz kamuoyunda büyük yankı yarattı.

Virginia Giuffre’nin kitabındaki çarpıcı iddialar

Virginia Giuffre’nin “Nobody’s Girl: A Memoir of Surviving Abuse and Fighting for Justice” adlı kitabında, Prens Andrew’un da yer aldığı cinsel istismar iddialarına geniş yer veriliyor. Giuffre, 17 yaşındayken kendisinin Jeffrey Epstein tarafından istismar edildiğini ve bazı gecelerde Andrew’un da bulunduğu ortamlarda zorla cinsel ilişkiye girdiğini anlatıyor.

Kitapta, 2001 yılının Mart ayında Londra’da yaşandığı öne sürülen ilk olayın ardından, New York’ta ve Karayipler’deki özel bir adada iki farklı karşılaşmanın daha gerçekleştiği iddia ediliyor. Giuffre, Andrew’un kendisine “soylu biriyle birlikte olmanın bir ayrıcalık olduğunu” ima ettiğini, davranışlarının ise “sanki bu onun doğuştan hakkıymış gibi” olduğunu yazıyor. Ayrıca, Andrew’un özellikle “ayağına takıntılı” olduğunu ve bu konuda rahatsız edici davranışlarda bulunduğunu belirtiyor.

Giuffre, kitabında yalnızca yaşadıklarını değil, sessiz kalmaya zorlandığı yılları ve tehditlerle dolu hukuk sürecini de detaylandırıyor. Bazı güçlü isimlerin kendisini ifşa etmesi hâlinde ekonomik olarak yok etmekle tehdit ettiğini söylüyor.

Monarşi için sarsıcı bir dönüm noktası

Kral Charles’ın kararı, yalnızca bir aile içi yaptırım olarak görülmüyor. Kraliyet gözlemcilerine göre bu adım, monarşinin “ahlaki sorumluluk” anlayışında bir dönüm noktası niteliğinde. Kral, kurumun itibarını korumak ve kamuoyunun güvenini yeniden tesis etmek için kardeşini gözden çıkarmaktan çekinmedi.

Buckingham Sarayı’ndan yapılan açıklamada, Kral ve Kraliçe’nin “kurbanlar ve hayatta kalanlarla dayanışma içinde olduğu” vurgulandı. Ancak kamuoyunda tartışmalar sürüyor. Bir kesim, Kral Charles’ın geç kalmış bir adım attığını savunurken; diğerleri, bu kararın kraliyet ailesinin kendi içinde de ciddi bir kırılmaya yol açabileceğini düşünüyor.