sondakika
icon_weather Berlin 29°C
icon_weather Istanbul 33°C
icon_weather London 25°C
icon_weather New York 28°C
icon_weather Tokyo 30°C
×



Fransa’da rıza temelli yasa dönemi başladı

Fransa’da rıza temelli yasa dönemi başladı

Fransa, cinsel saldırı yasasında köklü bir değişikliğe giderek rıza kavramını yasal tanımın merkezine aldı. Yeni düzenlemeye göre artık “rıza olmadan yapılan her türlü cinsel eylem” cinsel saldırı olarak değerlendirilecek. Reform, Fransa’nın ceza yasasında son yarım yüzyıldaki en kapsamlı değişim olarak görülüyor.

Yasada yapılan değişiklik, mağdurun şiddet veya zorlama görmemiş olsa bile, açık rızasının bulunmaması halinde suçun oluşacağı anlamına geliyor. Bu yönüyle Fransa, Avrupa’da cinsel suç yasalarını rıza eksenli hale getiren ülkeler arasına katıldı.

Toplumsal baskı ve Pelicot davası

Yasanın gündeme gelmesine yol açan en önemli olaylardan biri, “Pelicot davası” olarak bilinen ve büyük yankı uyandıran yargı süreci oldu. Gisèle Pelicot, yıllar boyunca eşi tarafından uyuşturularak cinsel saldırıya uğradığını ortaya çıkarmış, bu dava kamuoyunda cinsel şiddetin tanımı konusunda büyük tartışma yaratmıştı. Mahkeme kararı sonrası kadın örgütleri, yasada “rıza” kavramının açıkça tanımlanması için seferber olmuştu.

Yeni yasada rıza, “özgürce verilmiş, açık, belirli ve her an geri alınabilir” bir onay olarak tanımlanıyor. Mağdurun sessiz kalması ya da direnmiyor olması artık rıza sayılmayacak.

Parlamentoda oy birliğiyle geçti

Yasa tasarısı, Fransa Ulusal Meclisi’nde ve Senato’da büyük çoğunlukla kabul edildi. Parlamento tartışmalarında, bu adımın yalnızca hukuki değil, kültürel bir dönüşümün de başlangıcı olacağı vurgulandı. Kadın hakları savunucuları, “hayır” demenin ötesinde “evet”in de açıkça ifade edilmesi gerektiğini belirterek bu yasanın sembolik önemine dikkat çekti.

Yasanın anlamı

Yeni düzenleme, sadece yargı süreçlerinde değil, toplumsal farkındalık açısından da önemli bir eşik olarak değerlendiriliyor. Fransa’da her yıl on binlerce kadının cinsel şiddete maruz kaldığı, ancak mağdurların büyük kısmının şikâyetçi olamadığı biliniyor. Artık mağdurun rızasının yokluğu başlı başına suç unsuru sayılacak.

Yasa, uzun yıllardır süregelen “rıza yoksa suç da yok” tartışmalarına son verirken, Avrupa genelinde kadın hakları alanında yeni bir standart oluşturdu.

Yeni dönemin sınavı

Fransa’nın attığı bu adım, mağdurları koruma yönünde güçlü bir irade gösteriyor. Ancak hukukçular, yasanın asıl etkisinin uygulamada görüleceğini, yargı mensuplarının ve kolluk güçlerinin eğitimiyle desteklenmesi gerektiğini vurguluyor. Kadın örgütleri de “yasanın kâğıt üzerinde kalmaması” için takipçi olacaklarını belirtiyor.